30 Mart 2009 Pazartesi

YOL


Yine yol yazmak istedim ne çok şey anlatıyordu bana yol. dün öleceğini itiraf ettim kendime. dün yksek sesle söyledim o ölecek diye. içim daha az acır sandım itiraf edince olmadı. yol gereksiz şimdi sana. sen daha gelmeyi becermedin ki bu gitme niye. ah masal kahramanım hayat enerjim nasıl çıktı ağzımdan sen ve ölüm hiç yakışmadınız. biliyorum uzaklığı seversin sen hep gidersin hiç durmazsın alıştırmazsın kendine birgün dönmeyeceğini söylersin. bir duymayacağımı sesini. konuşamıyorum seninle. sesini duysam gardım düşücek çünkü sesini duysam dayanamayacığı ölme ölemezsin diye hıçkırıklara boğulacağım. sen sevmezsin gözyaşlarımın tadını tuzlu diye oysa sana denizi hatırlatır gözyaşlarım bilirim. ağlarken yüzüme bakardın. ayyüzlüm derdin. kimse söylemedi senden başka sende bir tek ben ağlarken söylerdin. ah nasıl dedim ölecek diye nasıl çıktı dudaklarımdan bir çırpıda denizi görünce hakim olamadım içime ama kızma hemen ağlamadım. sen derdinki hep ben öldüğümde sana vasiyetim sakın ağlama insanların yanında bir tane daha var vasiyetim demiştin tam kapıdan çıkarken haberi aldığında ne yapıyorsan devam et yapmaya boş vaktin olursa yalnız gel mezarıma. ah ne yapıyorsam devam etmek düşüncesi nasıl bu kadar acımasız olabildin bana karşı. gözlerindeki hareleri saymadan ben son bir kez ve yılda bir kez aa artmış bir tane daha var demeden sen nasıl yol istersin benden. vermem sana izin yol benim bilirsin benden geçmeden yollara erişemezsin. ahh sol yanım sızladı yine sol yanım acıdı. yol bana gerek sen gitmemelisin...

Hiç yorum yok: