22 Ekim 2009 Perşembe

Carmina Burana

Her terkedilişin ardından yalnızca bunu dinliyorum... geceleri ve gündüzleri bir esinti gibi karanlık sokaklarında dolaşır gibi ruhumun teklikeli ve karanlık sokaklarında dolaşıyor her bir ezgi. Talih , gözün çıksın...
Dinlemek gerekti yine...

O fortuna ---- Ey talih,
velut luna --- ay gibi
statu variabilis --- değişkensin,
semper crescis --- hep büyüyen
aut decrescis --- ve küçülen;
vita detestabilis --- menfur hayat
nunc obdurat --- önce zulmeder
et tunc curat --- sonra teselli eder,
ludo mentis aciem --- zihnin görüşüne göre;
egestatem --- fakirlik
potestatem --- ve kudreti
dissolvit ut glaciem --- buz gibi eritir.
sors immanis --- Talih, canavar
et inanis --- ve boş,
rota tu volubilis --- sen çark-ı felek,
status malus, --- sen kötüsün,
vana salus --- servet geçicidir
semper dissolubilis, --- ve daima kaybolur,
obumbrata --- gölgeli
et velata --- örtülü
michi quoque niteris; --- bana da zarar veriyorsun;
nunc per ludum --- şimdi oyun süresince
dorsum nudum --- çıplak sırtımı
fero tui sceleris. --- senin kötülüğüne teslim ediyorum.
sors salutis --- Talih, sağlıkta
et virtutis --- ve erdemde,
michi nunc contraria, --- bana karşıdır,
est affectus --- güdülen
et defectus --- ve sindirilen,
semper in angaria. --- daima esarette.
hac in hora --- O halde şu saatte
sine mora --- gecikmeksizin
corde pulsum tangite;--- titreyen tellere vurun;
quod per sortem --- madem ki kader
sternit fortem, --- güçlü kimseyi yere çalıyor,
mecum omnes plangite!--- herkes benimle birlikte ağlasın!

http://www.classical.net/~music/comp.lst/works/orff-cb/carmlyr.php

21 Ekim 2009 Çarşamba

yok...bir ağaç kesin...

artık yazmıcam, görünmicem ortalarda,silik birharfim ben izim kalmasın diye yıtın bütün kağıtları. dönüşümüm olmasın benim yüzünden kessinler bir ağacı, doğanın bana verdiği zararı karşılamaz belki bu da benim zararım olsun doğaya nefes almayışımın diyeti...cumartesi son kez oksijen alıcam ve sonra kesebilirsiniz artık ağaçları....

15 Ekim 2009 Perşembe

Kalmadım..

Sıra sana mı geldi?

Kalmadın..

Böyle işte insanoğlu, bir günde bitiriverirler adamı. Geçen hayatının arkasından el sallarsın ana. Sen bittiğinde senin yerine yenileri başlar her seferinde. Yokluğun ile varlığın arasndaki tek fark havayı kirletişinden ibarettir. Ve sen bunu fark ettiğinde artık daha fazla nefes alıpta kirletmeye tahammül edemezsin..

Kalmadın..
Kalamazsın...
Bırakmazlar...

İnsalra yerle düşüncelerini, fikirlerini içerler, kemirirler beyninin içini..
İnsanlar kemirmezse sen kemirirsin...
Kuşkuyla güvensizlikle sadakatsizlikle kemirirsin kendinii. Birgün bir bakmışsın dağ gibi sen bitmiş bitivermiş...

Kalmadım yazmışsın...Doğru...Kalmadın...Kalamazsın...Azalan herşey bitmelidir çünkü, biter çünkü. Sen de böyle azala azala kalmadın...

6 Ekim 2009 Salı

boşluk

yazmaya gerek yok aslında sadece içimde açtığın kocaman bir boşluk... anlatacağım, yazacağım sana, uzun zaman sonra yine kavuşturacağım seni yazılarımla. sen en çok yazılarımı severdi, senin gözlerinden dünyayı görmek istiyorum demiştin ya, gözlerimi hediye olarak göndereceğim sana...

imf

imf açıyorum : incir muz fındık... üzerine düşünelim incir yasak meyve zaten buradan anladınız olayı. muz kıçımıza girecekleri hatırlatmak amacıyla dahildir olaya fındıkta bütün bu zorlu süreç için enerji verir kalbe iyi gelir ayriyetten aganigi naganigi... kısacası sizler sevkü sefa içrisinde muz ile fındık ile takıladurun biz sizin kıçınızdaki dona kadar alacağımız için incire sahip çıkın oranızı buranızı örtersinizin açılımı....