28 Ocak 2013 Pazartesi

Ölüme Gülümsemek

Bir gece acısı sardı içimi İçine yakın bir yerden bir soluk çektim kendime Derken bir baykuşun gözleri deldi geceyi Pusuya yatmış zaman bana yasaklar yazdırıyor Özlemek adını harfsiz bırakmak gibi bir şey Oysa ben başucundan parmak ucuna sevmiştim seni Bir de en çok sözlerim özler sözlerini Sen hiç ayyuka başkaldıran bir isyankar gördün mü? Olur her şey ayyuka çıkar da birgün Sen haksız çıkarsın diye kendine sırf Ben ayyuka başkaldırdım Senin yokluğunu bile savunuyorum Yüreğim ismini kekeliyor yine Acı içeride çokça fazlayken Acın acıma karışıyor Dert değil gidişin oysa Gözlerimin gözlerine ihtiyacı var Hepsi bu... Kabullenip gitmedim diye Kabullenme gitme... Bütün küfürleri boğaza doldurdum bu gece Rıhtımından geçenlere hokkalı tüküreceğim Senin kıyıların bana ait kalmalı Gelip geçenleri kovalayacağım Ya da masallara inanmayalım dersen artık Elmalar düşecek gökyüzünden Sen Adem olacaksın ben Havva Kandırmayacağım seni bu kez Cennette olur birgün bir evimiz Belki 3 belki 5 çocuklu Turuncu laleli bir bahçemiz Ben inandım ya bir kez kavuşacağız diye Şimdi zamandır bizim güzel merhemimiz Oysa şimdi çıksan gelsen Uzatsan ellerini ellerime Ruhun ruhuma değse erise bedenim Oysa şimdi çıksan gelsen Geçmişe geleceğe binbir marziye dizsen Karışsa hayallerin hayallerime Hayat çok kısa sevgilim Bak ben bugün ölüme gülümsedim...

14 Ocak 2013 Pazartesi

kendi cenaze törenimi izliyorum günlerdir...

İçim isyana bulaştı yine, anarşist bir türküdür tutturduğum, kim geçse elime bin parçaya bölmek ister canım, canım yandığından değildir can yakma muradım, hammurabi kanunları var bir de arka sokaklarında ruhumun, isyankar, asi, kendini bilmez bir tavır, suskunluk, çığlık, yoğunluk, yorgunluk de adına ne fark eder, elmaya elma diyen kim, karmaşık ve çoktan kaotik benim sınırlarım, sırların ardında sığınılmaz yanlarım, oysa bir ateş böceği masalı bilirim ben, bir de masallara inanmayı çoktan unuttun, hem hepsi bir araya gelse anlam katar mı kelimelerime, baktım kelime haznem çok, acım çok, açım çok, acıtmışlığım hiç yok, nedenlerime çokça soru buldum, ceplerimde öfke nöbetlerim, hadi kuşanın beni dövmeye hazır eleştirilerinizi, sen şöylesinlerle başlayan bir dizi bunalım, hepsinin adı mutsuzluk, sahi mutsuzluktan umut çıkar mı, hangi harfleri kaldırmışlar benim dünya literatürümden, oysa ben geceleri de severim pek çok, bir de sığınmak diye duygu varmış, ihtiyacı muhaşeret benimkisi, kime gitmeli, canımı yakar mı bütün adamlar, sahi nerede bütün adamlar, adam olmak zor zanaatmış bu devirde, öyle dedi eskiden adamlar, eskiye dönük ne çok şey dedi adamlar, sonra konuşmak kadına yakıştı birden hepsi sustular, kadınlar anlattı, çocuk kadınlar, anne kadınlar, kardeş kadınlar, katil kadınlar, bencil kadınlar, hepsi anlattı, akıttı ruhuma doğru nefrete benzer bir kan, oysa beni kan tutar, bir de kanın tadı çok güzel, hiç ziyan etmeden emmek lazım, vampirin ardında kalan dişlerinden başka ne kalır ardımda, birde suskunluğum var benim, sağır edici, ben sağır oldum....