28 Mayıs 2009 Perşembe

acı mı?

acı çektirmeyi seviyorsun dimi diye sordu ela ela bakan gözleryle. hoşuna gidiyor aydınlığımı almak beni karanlıklarda bırakmak mutlu ediyor seni dimi-bağardı. oysa bir zamanlar herşey olandı o ela gözler. en mutlu edendi başka aydınlığa gerek duyulmayandı. seni bir cam fanusa koyup dışını siyaha boyamak istiyorum, seni kimse görmesin demişti en son ... ayrılık cümlesinin bir önceki cümlesiydi bu. o fanustan bahsetti ben ayrılık dedim yakın bize. sudan çıkmış balık gibi çırpındı gözlerimin önünde. gördüğü son şey gözlerim oldu. ve onun istediği de oldu. kimse görmedi beni bir daha hiç. kimse onun gördüğü yanlarımı görmedi, tam da söz verdiğim gibi anlatmadım kimselere. keşke demek yasaktı bir kere yasakları da yasaklamıştı ya unuttu. keşke dedi gidişin engelleyecek bir adım atabilseydim sana. gidişimi ben bile engelleyemyordumki. oysa çok uzun kalmıştım sende. sana uzaktım belki ama uzun lkalmıştım.şimdi sen acılarına br suçlu bulmak için benim yokluğumu suçlamaya kalkma olur mu? sen acıya hasrettn zate biraz acı iyi gelir uslanmaz ruhuna. hem benim yokluğum senin varlığına armağanım olsun olur mu ?

Hiç yorum yok: